İLİÇ BALKAYA (KIRZI/KİRZİ) KÖYÜ SEYYİD HASANBABA TÜRBESİ

                                                                                   Prof. Dr. Necdet TOZLU

Doç. Dr. Yusuf BABÜR

Balkaya Köyü ve Seyyid Hasanbaba Türbesi Hakkında

Erzincan’ın İliç ilçesine bağlı olan Balkaya köyü, İliç-Refahiye yolu üzerinde; anayoldan birkaç yüz metre içeridedir. Refahiye’ye 37 km, İliç’e ise 44 km mesafede yer alan köy, kış aylarında neredeyse boş kalmaktadır. Gurbetteki köylüler, dernekleri ve bağışçıları sayesinde köylerinde yer alan türbeyi ve türbenin etrafını mamur hâle getirmişlerdir.

Yaklaşık 4 dönümlük bir alan üzerinde toplu yemekler ve özel günlerde kullanılmak üzere tasarlanmış, oturma düzenekleri oluşturulmuştur. Bu oturma düzeneklerinin yanına, saban, düven, harman makinesi gibi yerel ve geleneksel tarım aletleri de yerleştirilmiştir. Köyün gurbetçileri, yeni nesillerin gelenekleri bilip gelenekten kopmamasına azami dikkat etmektedir.

Bahçenin içine mutfak, gasilhane, abdesthane, türbe ve bir süs havuzu inşa edilmiştir. Çevre düzenlemesi oldukça muntazamdır.

Aradaki boşluklara ise çam, çınar ve benzeri cins ağaçlar dikilmiştir. Bahçe içinde yürüyüş yolları da mevcuttur.

Türbenin hemen bitişiğinde, Seyyid Hasanbaba diye bilinen Seyyid Şeyh Hasan el-Kirzî’nin medfun olduğuna inanılan bir kabir yer alır.

Seyyid Şeyh Hasan el-Kirzî’nin Hayatı[1]

Türbenin içinde bulunan şecereye ve Şeyh’in hakkında bilgi içeren evraka göre Seyyid Şeyh Hasan el-Kirzî’nin hayatı şöyledir: “Sultan Alparslan’ın Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu içlerine, doğu ve güneydoğu İslam âleminden Anadolu’yu İslamlaştırmak ve Bizans etkisini temizlemek için Horasan, Irak, İran Türkistan ve Buhara’dan birçok derviş ile evliya gelip yerleşmiştir. Bu veli ve dervişler, şehir merkezleri ve uç köylere kadar nüfuz edip yerleşmiştir. Bu veli ve şeyhler, tebliğ vazifesini üstlenmişlerdir. Bunlardan biri de Seyyid Şeyh Hasan el-Kirzî’dir. İlk olarak Horasan’dan Kemah’a gelen bu zat, Kemah’ın ileri gelenlerine kendi nesebini ve ilmini ispatlamıştır (Kendisi, Hz. Peygamber’in 27’nci torunudur). Kemah beyleri, Kirzî’yi bugünkü adı Balkaya olan köye göndermiş ve bu civardaki toprakların tasarrufunu kendisine bağışlamıştır.  Şeyh Kirzî, bugün Balkaya adıyla bilinen köye geldiğinde buradaki gayrimüslim halka İslam’ı tebliğ etmiştir. Gayrimüslimler ise çağrı ve davetlere rağmen İslam’ı kabul etmeyip orayı terk etmiştir. Osmanlı’ya ait eski defterlerde on altıncı yüzyılın başlarında Balkaya’nın tamamen Müslüman nüfusa sahip olduğu kaydedilmiştir. Bu köyde, Şeyh Hasan el-Kirzî’ye ait bir zaviyenin olduğu ve bu zaviyeye bağlı bir vakfın bulunduğu da kayıtlıdır. Çevre köylerden gelen öşür ve yardımlar, Kirzî’nin himayesindeki aşevinde yoksullara dağıtılırmış. Bu vakfın ve vakfa bağlı yardımların ise 1900’lü yılların başına kadar devam ettirildiği bildirilmektedir. Anlatılanlara göre Hasan Baba Türbesi, 1981 yılında onarılmıştır. Bu onarım işinin tarihi, bir mermere kazınmış ve türbenin duvarına sabitlenmiştir.

Seyyid Hasan Baba, bugün dahi oldukça hürmet edilen bir veli zattır. Ölmüş olsa bile manevi himmetinin devam ettiğine inanılır. Köyün bugünkü sakinleri, bayramlaşmaları, cenaze merasimlerini ve toplantılarını bu türbenin etrafında inşa ettikleri bahçede yapmaktadır. Bu tip organizasyonlar, manevi yönden bereketli olacağı düşüncesiyle özellikle türbenin etrafında gerçekleştirilmektedir. Seyyid Hasan Baba Türbesi’nin etrafındaki söğüt ağaçlarına nezir bağlanır ve dilek dilenir, tutulan dileklerin kabul olacağına inanılır Bel ağrısı çekenlerin, bu türbeye gelip dua ettiğinde ağrılarının geçtiğine inanılır. (KK 1).

(KK 1): Osman Kıt, İliç Balkaya Köyü, Emekli, 76 Yaşında.


[1] Bu bilgiler, Şeyh Hasan el-Kirzî’ye ait türbenin duvarında asılı bulunan şecere kaydından ve tablo hâlindeki hayat hikâyesinden alınmıştır

TOP